26 Mayıs 2010 Çarşamba

Şiryanım




DOĞA İÇİN y'AZ




Hava mermer gibi soğuk şiryanım
Bir nefeslik ömrümüz
Çatallı iğne çatallı ucu açık yol
Hor hor derinden geliyor sesleri

Ateşler atarız içimize şiryanım
Üstümüzden geçer bulutlar gözleri dolu
Kırmızı gömlekli en deli günlere bile
Tutunmak hayat memat


Çiçekler açmalı çakır çakır şiryanım
Düşe kalka büyür koca bebekler
Bir zeytunî fidan
Bitip tükenmeyecek hakkı var


Cevahirci kırıp sarar günahı şiryanım
El, göz, kulak erimi
Hesap işi esrar perdesi
Dünya penceresi er geç açılır


Tırnaklarımın arasında can çekişir şiryanım
Tek variyetim iz toprak
Gece gündüz suyu güneşi bakir
Delik deşik ararım


Delik büyük yama küçük şiryanım
Geze geze koruk şerbeti içmeli
Kırık dölü DE SEVMELİ insan
Ne güzel nebatat bahçesi


Başka bi DÜNYA yok! ŞİRYANIM
Kara yağız korucu
Gönlümüzde gani GÜLüm
" Ya ölü yıldızlara götüreceğiz hayatı
Ya dünyamıza inecek ölüm"





Nil Alaz