9 Temmuz 2010 Cuma

BİR GEMİCİ TÜRKÜSÜ BİR GEMİCİ TÜRKÜSÜ




BİR GEMİCİ TÜRKÜSÜ BİR GEMİCİ TÜRKÜSÜ


Rüzgâr,
yıldızlar
ve su.
Bir Afrika rüyasının uykusu
düsmüs dalgalara.
Isıltılı, kara
bir yelken gibi ince
direğinde geminin.
Geçmekteyiz içinden
bir sayısız
bir uçsuz bucaksız yıldızlar âleminin.
Yıldızlar
rüzgâr
ve su.
Basüstünde bir gemici korosu
su gibi, rüzgâr gibi, yıldızlar gibi bir türkü söylüyor,
yıldızlar gibi
rüzgâr gibi
su gibi bir türkü.
Bu türkü diyor ki, «Korkumuz yok!
İnmedi bir gün bile gözlerimize
bir kıs aksamı gibi karanlığı korkunun.»
Bu türkü
diyor ki,
«Bir gülüsün atesiyle yakmasını biliriz
ölümün önünde sigaramızı.»
Bu türkü
diyor ki,
«Çizmisiz rotamızı
dostların alkıslarıyla değil
gıcırtısıyla düsmanın
dislerinin.»
Bu türkü diyor ki, «Dövüsmek..»
Bu türkü diyor ki, «Isıklı büyük
ısıklı genis ve sınırsız bir limana
dümen suyumuzda sürüklemek denizi..»
Bu türkü diyor ki, «Yıldızlar
rüzgâr
ve su...»
Basüstünde bir gemici korosu
bir türkü söylüyor;
yıldızlar gibi
rüzgâr gibi,
su gibi bir türkü..

Nazım Hikmet