4 Mayıs 2010 Salı

Ömürsüz Çiçek




Ömürsüz Çiçek

İçimden gelmiyor gülmek konuşmak
Akıyor içime kandan bir ırmak
Mancınıkla fırlatılıyormuşçasına
Saçılıyor tohumlar sahraya
Ömürsüz çiçek

Yeşeriyor yağmurların ardından
Binlerce küçük sarı kum kum ayçiçeği
Eğleşiyor düğüncü balarısı şehvetli dili
Renk cümbüşü taç yapraklar
Hafif bir rüzgâr dalgalanıyor

Çiçek denizi
Seriliyorum bir yatak gibi
Karmakarışık kısacık hayat
Sürsen sarısabır
Dermansız bir yarada ağıt

Düşünüyorum
Öyleyse;
İçimizdeki şeytan mı melek
“ıstırap çekenlerin acıklı nefesleri...'

Nil Alaz